19 Ağustos 2016 Cuma

Avustralya ( Sidney Bölüm 4 )

 

 
İç Aktarmalı uçak ile Melbourne den Sydney'e bir saatte gittik. http://www.itoursntix.com/
Verdiğim linkten her türlü tur bilgisini  alabilirsiniz. Melbourne de yaptığımız gibi burada da iventure kart aldık. Bu kart ile bir çok etkinliği yarı fiyatına yapabiliyorsunuz. Şehre vardığımızda ilk işimiz bir harita edinmek ve Hopp on Hopp of Bus ile tüm şehri gezmek oldu. Bu şekilde hem tüm şehri gördük hem de bir sonraki göreceğimiz yerler hakkında fikir sahibi olduk.

                                                          Sydney Şehir Haritası



Hoop on Hoop of Bus ,Sydney Şehir Merkezi

 Opera Binası

 Sydney Bondi Pilajı




Sydney de yapılacak o kadar fazla şey var ki,  biz kısıtlı günlerimiz de sadece belli başlı şeyler için vakit ayırmıştık. Şehri gezmek istiyorsanız gezilecek belli başlı bölgeler,Şehir Merkezi, Opera binası,Bondi plajı,Hyde Park, Royal Botanik garden,Darling Harbur.
Opera binasının  altında ki kafede sizde bizim gibi oturup bir şeyler içip yiyebilirsiniz.Gece  canlı müzik de oluyor çok hoş bir atmosfer gerçekten de. Bizim yemek olarak tercihimiz karides ve pizzaydı. Ama siz başka şeyler deneyin derim :))


                                                                  
                                                                             Opera Cafe      



                                                                    Opera Cafe

Yine Melbournde yaptığımız gibi burada da Mavi Dağlara (Blue Mautain ) günlük tur aldık.
Mavi Dağlar Sydney' in 103 km doğusunda yer alan Avustralya'nın en büyük kanyonu olma özelliği taşımaktadır. Ayrıca UNESCO kültürel mirasa da yeralmaktadır.
 
Gezinizi isterseniz bizim gibi günlük tur alarak yapabilir ya da araba ile kendi imkanınız ile gidip bu güzel kanyonda bir  iki gün farklı aktiviteler yapabilirsiniz. http://www.bluemts.com.au/ adresinden kendi tur programınızı ayarlayabilirsiniz.
 
Blue Mountain,  bölgeye özgü  Okaliptüs Ağaçlarından dolayı bu adı almış. Ağaçların yaydığı okaliptüs buharı hava ile temas edince ultraviyole ışınlarının da etkisi ile görüntü olarak mavi bir hal alıyormuş. Ayrıca bu bölgede oranın en eski madenini de görmek mümkün. Maden şu sıralar kullanılmıyor ama dağın mülkü hala orayı eskiden işleten aileye aitmiş.
 
Dağda gezi parkurları şelaleler seyir terasları ve daha birçok alan mevcut. Genel bir ur için en etkili yol dağın içinden geçen ve sizi teleferiğe taşıyan ten ve sonrasında da  kablolu taşıma ile gitmek. Muhteşem  manzaralar ile beraber çok keyifli bir günü size garanti ederim.
 
 

                           Raylı Sistem  (Resim  http://www.bluemts.com.au/ sitesinden alınmıştır)


                            Telefirik  (Resim  http://www.bluemts.com.au/ sitesinden alınmıştır)



Bölgeye ait Aborjin yerli halkının anlattığı bir hikaye var. Kanyonda Üç kaya bulunuyor dağın tepesinde bu üç kayaya üç kız kardeşler deniyor. Hikayesi de eskiden  Katoomba kabilesine mensup bu 3 kız kardeş, komşu kabileden 3 oğlana aşık olur. Ama kabile yasaları gereği evlenmelerine izin verilmez. Bunun üzerine 2 kabile arasında savaş başlar. Katoomba kabilesinin büyücüsü, kız kardeşleri korumak için onları geçici olarak taşa çevirir, fakat büyücü savaşta hayatını kaybedince, kız kardeşleri tekrar insana çeviremeden ölür.
Rüzgar erozyonu ile oluşmuş kayalıkların isimleri ise Meehni (922 m), Wimlah (918 m) ve Gunnedoo (906 m).
                                                      
                                                     Blue Mountain  Tree Sisters Rocks

                                                                      Blue Mountain Seyir Terası
 
 Günün Geri kalan kısmını iyi bir  hayvanat bahçesine  giderek tamamladık. Avustralya da yapacağınız her aktivite doğa ile iç içe buraya özgü o muhteşem vahşi hayatı seyredebileceğiniz türden sahneler ortaya koyuyor. Aklımdayken eğer vaktiniz varsa gemi turlarına katılabilir ve balinaları da izleyebilirsiniz. Bizim yeterli vakimiz olmadığı için katılamadık.

                                                                         Traonge Zoo



 Şehir turumuza tekrar dönecek olursak, Sydney'in kesinlikle park ve bahçeler şehri olduğunu söyleyebilirim.Sydney Opera Binası ziyaret ettikten sonra arka tarafında yer alan   Royal Botanic Gardens'a gidebilirsiniz. Burası sehirin iş merkezlerine ev sahipliği yapan gökdelenlerle Sydney Limanı arasında geniş bir alanda yer alıyor.

Bu güzel   şehir parkı ve botanik bahçelerinde ister  Avustralya ya özgü bitki örüsünü ve oraya özgü doğal kuşları (kiwi ler)  görmeye gelin isterseniz de sydnelilerin yaptığı gibi ailecek akşama kadar eğlenin ,  spor yapın veya piknik yapın :) Her iki durumda da büyük keyif alacağınızı garanti ederim. Parkı içindeki kafede oturup kiwiler ( avusturalya ve yeni zelandaya özgü kuş ) ile beraber yemeğinizi yiyip güzel vakit geçirebilirsiniz.
 



                                                                                     

                                                                     Royal Botanik Garden



Parkın içinde yer alan Royal botanik garden  Güney Pasifik bitkilerinin muhteşem bir koleksiyonunu barındırıyor. Park alanına ilk egzotik bitki ve ağaçlar 1816’da dikilmeye başlanmış. Sydney Harbour kıyısına kadar uzanan ve geniş bir alanı kaplayan park insanların gelip kafa dinlediği bir yer.

                                                                 Royal Botanik Garden
Royal Botanic Gardens    (Macquarie St,  Crystal palace gate )

Sizde benim gibi tam anlamıyla deniz tutkunuysanız Sydneyi yatla birde denizden kıyılarını görmenizi tavsiye ederim. Gezintinizi bizim  gibi öğleden sonra yaparsanız tüm güzel Plajları, yelken yarışlarını ve dahası opera binasını ve köprülerini seyredip günün farklı anlarında güneşin şehri nasıl muhteşem bir görünüme büründürdüğüne şahitlik edebilirsiniz:)
Hatta  gezinizi gemiyle dolunaylı bir gecede ,şehir ışıklarına karşı akşam yemeği ile de sonlandırabilirsiniz.










Sidneyin bir başka güzel köşesi Darling Harbur (Darling Limanı ). Darling harbur kafeleri, ünlü Sydney Akvaryumu, Wild Life Sydney Zoo, Ulusal Denizcilik Müzesi, Madame Tussauds Müzesi, Çin Bahçeleri ve Tumbalong Parkı bulunuyor. Sydney Eğlence Merkezi, IMAX Sinemaları, su sporları merkezi, dev fuar merkezi, marina, oteller daha birçok güzel eğlence mekanı ile şehrin denizin kıyısında olan bir başka güzel köşesi.
 
 
 
Darling Limanında bir şeyler içmek için tercihimiz dünyanın birçok yerinde şubesi olan ve genelde şehrin en güzel yerine konumlanmış Hard Rock Cafe oldu. Cafenin terasından tüm yakayı içeceğinizi içerken izleyebiliyorsunuz.

 
 Darling Harbur, Hard Rock Cafe' den  
 Darling Harbur, Hard Rock Cafe' den
 
Limanda yapacak okadar çok şey vaki inanın zaman yetmiyor. Bir kısmı denizin içine doğru konumlamış Büyük Sydney akvaryumu buradaki bir başka durağımız oldu. 
 
Sydney Akvaryumu


Sydney Akvaryumu
 
 
Sydney Akvaryumu
 
 

 
Bir bölümü denizin altında yer alan Sydney akvaryumu su altı tünelleri ile insana çok farklı bir dünya nın kapılarını açıyor.
 
 
    Akşam yağmurun bastırmasıyla günü Dünyanın en büyük 3D sineması Film izleyerek geçirme kararı aldık. Imax sinemalarında film izlemek güzel bir deneyim oldu bizim için.
 
 
                                
 
 


23 Eylül 2013 Pazartesi

AVUSTRALYA (Bölüm 3)

Melbourne şehir merkezi oldukça güzel  ve düzenli bir yer.Sanırım kışa denk gelmiş olmamızdan dolayı şehir sakindi.Şehirde gün erken saatlerde başlıyor akşam beşte bir çok yer kapalıydı.Sadece seven 7'ler açıktı.Birde şehirler arası tren istasyonun karşısındaki marketde saat dokuza kadar açık oluyordu.Şehir yakından tanımak için ilk gün pazar alışverişi yaptık.Eğer tam anlamıyla kendi rotanızı çizmek isterseniz Eureke sky dek 88 bunun için biçilmiş kaftan diyebilirim.Melbourne denize kıyısı olan bir şehir olmakla beraber içinden birde Yarra adında bir nehir akmaktadır.


Yarra Nehri



Eureke sky dek 88





Flinder Caddesi İstasyonu


Yarra Köprüsü


St Paul's Cathedral, Melbourne



Melbourne AAMI Park Stadyumu

State Tiyatrosu


Melbourne kriket stadyumu (melbourne cricet ground)






19.yüzyıldan kalma Block Arcade nin içinde bulduğumuz şirin bir çay evi oldukça ilgi çekiciydi. Numara 6 da konumlandırılmış 'Hopetown tea room' tamamen restore edilmiş iç dizaynı ve sıcak ortamı ile insanları kendine çeken bir havası var. Mekanın içinde kendinizi o dönemlerde hissediyorsunuz. Yalız Şunu söylemeliyim bu küçük dükkanda çok sayıda çeşit çay bulabilirsiniz ve de tatlı :)

 Eski Melbourne Hapishanesi (Old Melbourne Gaol) Gezilmeye değer bir başka nokta. Günümüzün gerikalanını burayı gezerek noktalamak istedik. Eski Melbourne Hapishanesi Melbourne de oteritenin sembolu olarak şehrin  siluetine hakimdir.1800 yılların ortalarında inşaa edilmiştir.1842 den 1929 yılında kapatılmasına kadar hapishane birçok azılı katillere ev sahipliği yapmış ve de 133 idam görmüştür.Ayrıca hapishane 2. dünya savaşinda Amerika birleşik devletlerinin askeri hapishanesi olarak kullanılmiştır.
Bu iç karartıcı yeri gezmek değişik bir tecrübe oldu bizim için.Hapishane koridorlarında gezerken bir binanın nekadar ürperici olabileceğini farkettim sanki tüm o yaşanmışlıklar ve o dönemde  yaşamış insalar hala koridorlarda gezer gibiydi.





İlginç olan bir başka nokta da bu hapishanede Avustralyalı Frenolojistle mahkumlar üzerinde farklı araştırmalar yaptığını gördük.Kısaca Frenoloji hakkında bilgi vermem gerekirse;



Frenoloji  kişinin kafasının şeklinden onun karakterini, kişiliğini ve suça yatkınlığını belirleme iddiasında olan bir teoridir. Alman doktor Franz Joseph Gall tarafından 1800'lerde geliştirilmiş ve 19.yüzyılda çok popüler bir teori olmuştur. Frenolojinin bir önbilim (protoscience) olarak beynin zihnin bir organı olduğu ve beyindeki belirli bölgelerin spesifik işlevler için örgenleştiğini şeklindeki görüşleriyle tıp bilimine katkıda bulunmuş olmakla birlikte günümüzde artık bir tür sözdebilimdir. Bir çok hükümlünün kafatası üzerinde  yaptıkları çalışmalar sonucunda kafatasıların yapı ve boyutları dürüst bir adamınki ile aynı özelliklere saip olabildiği görülmüşür.

Ertesi gün Sabahın ilk işikları ile Melbourne'nin en güzel açık hava parkını gezmeye gittik.
Werribe Open Range Zoo. Parkta isterseniz otobüslerle safari turuna katılabilir yada yürüme parkularınıda kullanarak hayvanları doğal oramlarında görebilirsiniz.Bizse her ikisini de yapmaya karar verdik.:)




Eski dönemlere ait aborjin lerin evlerini yeniden yapmak sureti ile canlandırmışlardı.Bu evleri gezmek oldukça keyif vericiydi.



Safari gezisine bizi 3 numaralı otobüsümüz getirdi:)





Bu geziye neredeyse tüm günümüzü ayırdık.Sizde Planlarınızı bu detaya göre ayarlayabilirsiniz :)